sinema etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sinema etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24.1.21

“Zulmet” le Röportaj



  “Zulmet” le Röportaj

Cinsiyetler arası şiddet sorununa ilişkin değişen bir bakış açısını çağrıştıran karanlık anlama gelen sözcük zulmet, Tv dizi ve sinema oyuncusu Derya Şen’in “Zulmet” isimli şarkısı.



“Derya Şen Oyunculuk atölyesinde” şarkı lansman sonrası Derya Şen ile Zulmet şarkısı hakkında söyleşi gerçekleştirdik. Verdiği mesajlarla çok yankı getirecek şarkı... Üstün performansıyla benzeriz yorumla dile getirdiği “Zulmet” şarkı aslında Zulmetme diye haykırıyor…

Genelde, cinsel saldırı, aile içi şiddet, partner istismarı, cinsel taciz, çocukların istismarı, kısaca “interseksüel şiddetin sorunları” diyeceğimiz tüm bu farklı sorunlar, bazı tür erkeklerin çözmesine yardım ettiği kadınların sorunları olarak görüldü ama bu kurgu erkeklerinde sorunları olduğu görüşünü paylaştık. 

Cinsiyetler arası şiddetin kadınlar için bir sorun olduğu söylenir, “kadın sorunları” ifadesini, görmezden gelme eğilimindeyiz. Sanki beynimizde bir tür mikro devre tetikleniyor ve sinir yolları "kadının sorunları" ifadesini duyduğumuzda dikkatimizi başka bir şeye çeviriyor. Bu arada, "cinsiyet" kelimesi için de aynı şey oluyor, çünkü "cinsiyet" kelimesini duyan birçok kişi bunun kadın anlamına geldiğini düşünüyor. Bu nedenle, cinsiyetler arası meselelerin kadın meseleleriyle aynı olduğuna inanıyorlar. Cinsiyet kelimesiyle ilgili bazı karışıklıklar var.

Yani baskın grup, egemenliği hakkında düşünmeyi rahatsız eder.  Çünkü bu, güç üstünlüğün temel özelliklerinden biridir, kendine dikkat çekmeme becerisidir. Bu, egemen sistemlerin varoluş ve kendi kendini yeniden üretme yollarından biridir, İç gözlem eksikliği, aslında, ilk başta bizi ilgilendiren konuları tartışırken büyük ölçüde görünmezlik, bunun ev içi taciz için nasıl çalıştığı, erkeklerin merkezinde bulundukları konudan bu kadar uzaklaşması şaşırtıcı. 

Derya şen zulmet şarkısının yorumu için; “kalplerimizin sıcak nezaket ışınlarına sarılması çok önemli” olduğunu da vurguluyor. “Sevinçle, anlatılmaz minnettarlıkla, ruhumda parlak ve sıcak bir hisle size kalbimin derinliklerinden söylüyorum” diyor ve kadınlara yönelik,  “Bizler kadar güçlüysek, destek gücümüzü arttırır.  Zorluklar biriktiğinde ve nefes almaya izin vermediğinde temiz hava soluğu gibidir.” Şeklinde açıklama getiriyor..Şarkı ağırlıksız gibi görünsede sıcak ve dostça bir kucak gibi ısıtıyor bizleri.

Dark’n dark müzik yapımın söz ve müzik Derya Karaman’ait olan Emrah Menteş’in aranjmanlığını üstlendiği, Derya Şen’in seslendirdiği “Zulmet” isimli şarkıyla, sanatçı, bu dünyada yaşayan ve yaşamış olan herkesin ruhlarına bakıyor, acımızı görüyor ve bize acıyor, klip finalinde gözyaşlarını döküyor.


yilmazparlar@yahoo.com


16.2.20

Fikret Mualla -Renklerde Kaybolan Hayat-Yılmaz parlar




Fikret Mualla’ya yolculuk


Sanatcının dolayısıyla sanatın misyonluğunu üstlenmek, cesaretle başlamak, tüm güzel sanatların, tüm büyük sanatların özünde şükranlık yatmaktadır. Türk sanatı adına şükranlığı, Türk resim sanatında önemli bir isim Dünya çapında tanınması gereken Fikret Mualla’nın hayatını uzun metraj drama olarak “Renklerde Kaybolan Hayat” isimli filmi vizyona sokan Yapımcı ve Yönetmen Metin Güngör’e kocaman alkış



Çekimleri 2008 yılında yapılan ancak maddi imkânsızlıklar nedeniyle montajı 10 yıl süren “Renklerde Kaybolan Hayat”ın Proje fikrinden, fikirden prömiyere kadar hiçbir kamu ve özel  kuruluşdan, devletden destek almadan geçen uzun zamanın hikayesini öğrendikce takdiri ikiye katlıyorsunuz.

Fikret Mualla’nın hayatı ile ilgili biyoğrafisine bakıldığında sanatında iki büyük dönem vardır. İstanbul dönemi, Fransa dönemi şeklinde eserlerini görmek lazım. Göze çarpan değişiklik sadece konularıdır. İstanbul dönemine bakıldığında; Ayasofya, cami avluları, Boğaz, Haliç, görüntüleri, peyzajlar, portreler ve nü resimler yer alır.


Fransa döneminde ise bohem ve trajik bir hayat, kültür ve sanat şehri Paris’teki ekonomik sıkıntıları, Picasso ile tanışması, deli ve alkolik olarak bilinmesi, yalnızlığına eşlik eden içkisi ve fırçası ile Notre Dame Kilisesi, kahveler, barlar, çalgıcılar, berberler, sokaklar, kuşlar, balıklar, hastalar, melankolikler ve deliler gibi konulu resimleri yer alır.


Yaşadığı ruhsal sorunların bunalımın altında yatan; Özendiği futbolcu dayısının izinde gitmek isterken geçirdiği sakatlıkdan dolayı çocuk yaşdan itibaren topal kalması, kaptığı İspanyol gribinden annesine geçişi ve onun grip ölümünden kendisini sorumlu tutması, pilot kardeşini uçak kazasında kaybetmesi, babasını anne ölümünden sonra anne evinde başka bir kadınla sevişirken yakalaması vs daha pek çok sebepler yatmaktadır.


Onun paronaya belirtileri gösteren ruh yapısının izleri, hiçbir zaman resimlerinde görülmez. Sanatçı yaşamı boyunca hiç kimsenin özentisine kapılmadan ve hiç kimseyi taklit etmeden üretti.

Fransa’da kimsesizler mezarlığına gömülen Fikret Mualla’nın devlet adamları sayesinde mezarı (kemikleri) 1974 yılında Türkiye’ye getirilmiş, ünlü sanatçımıza ancak böyle sahip çıkılmıştır.

Çok yoğun ilgi gören film, vizyona girmeden önce,  MKM’de muhteşem bir Galası yapıldı. Tüm yıldız isimlerin davetli olarak katıldığı, Gala gecesinin takdimciliğini, Beşiktaş Belediyesinde görev yapan İnşaat Mühendisi, İstanbul 2.Bölge Milletvekili Canan Sezenler üstlendi. Metin Güngör Bedri Baykam konuşma yaptılar.





Aynı dönemdeki; Pablo Picasso, Marlene Dietrich, Abidin Dino, Bedri Rahmi Eyuboglu, Nazım Hikmet, Semiha Berksoy, Arif Dino, Fikret Adil, Elif Naci, Hale Asaf, Neyzen Tevfik, Avni Arbas ve Hıfzı Topuz gibi ünlü sanatçıların Fikret Mualla’nın yaşantısına nasıl yansıdığını söyleyen, Metin Güngör “Türkiye’nin dünya çapında üne sahip sanatçılarından biri olan ressam büyük usta Fikret Mualla’nın hayatının ele alınarak, sanatçımızın yaşam hikâyesini, ülkesinden uzakta çektiği zorlukları, vatanına duyduğu sevgi ve özlemi Türk halkına ve dünyaya hak ettiği şeklide yansıtılmasını amaçlayan bir sinema filmi çektim.

Desdek almadım. Ali Poyrazoğlu, Bedri Baykam, Okan Bayülgen, Şebnem Schaefer, Selen Gorguzel Alkan, Bora Gencer, Mehmet Tokat, Oznur kula, Bulent Seyran gibi daha bircok çeşitli aktör ve sanatçıların, kostümleri sağlayan by retro, sanat yönetmenimiz Hakan Vardar’ın destekleriyle yaptım.” açıklamalarda bulundu.

Ölçülmeyen karışık hayat yaşayan Fikret Mualla’ın filmini telaşsız, bir sanatçının resmi olarak izliyorsunuz ve ayrıntıları fark etmek ve nüansları hissetmek için daha derin bakmak istiyorsunuz.


Metin Güngör gibi yapımcıların buna benzer unutulan değerlerin filmini yaparak gün ışığına çıkartması uluslararasında ülkemizin insanlarının yabancı meslekdaşların yanında isimlerin yerini almasını sağlaması dileğiyle.


Fikret Mualla “Renklerde Kaybolan Hayat” mutlaka izlenmesi gereken çok güzel film. Ayrıca bireysel sorumlulukla destek verilmesi gereken film.


yilmazparlar@yahoo.com


2.10.19

Altın Koza 20*19-Kısa Film Atölyesi-Yılmaz Parlar




Dünyaya Altın Harflerle 

Altın Koza, festivalin en iyilerini belirlerken, Altın Koza Festivalide, Dünyanın en iyi festivali olacağı hedefine kitleniyor. Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 26. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali ödül gecesinde Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Altın Koza'nın adını , dünyaya altın harflerle yazdıracağını söyledi. Mustafa Kemal Atatürk’ün vecizesi; “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir”  O sözün Adana’da söylenmiş olduğunu hatırlatdı.




Zülfü Livaneli ile Zuhal Olcay'a " Yaşam Boyu Onur Ödülü verildi. Livaneli ödülünü, Belediye Başkanı Karalar ve Festival Yürütme Kurulu Üyesi Nebil Özgentürk'ün elinden aldı. Zuhal Olcay’a ödülünü , Altın Koza Film Festivali Yönetim Kurulu Başkanı Menderes Samancılar, takdim etdi. 



Törende konuşan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, kendisinin ve Adana’nın en büyük gurur günlerinden birini yaşadığını belirtirken, “Adana bir sanat kentidir. Edebiyatta, sinema, tiyatroda bu kadar geniş yelpazede bu kadar sanatçının yetişmesi tesadüf değildir. Adana’nın sert görüntüsünün altında bir sanat ruhu vardır. Bundan kaynaklanıyor Adana’da bu kadar geniş yelpazede sanatçı yetişmesi. Sanat, sinema deyince Adana akla geliyor. Sinema deyince ise Altın Koza Film Festivali geliyor. Cannes Film Festivali’nden sonra akla Altın Koza gelir. Yakın zamanda Adana’nın sinemada önemli bir yeri olacaktır. Getirmeye de kararımız vardır. Bu sene bütün senelerden farklı olarak Altın Koza’yı 50’nci yılında ehline teslim ettik. Gerçekten çok güzel çalışma ortaya çıktı. Bu festival bana gösterdi ki; bundan sonra Altın Koza dünyaya adını altın harflerle yazdıracaktır”dedi



Filmler; Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması, Uluslararası Kısa Film Yarışması, Ulusal Öğrenci Kısa Film Yarışması ve Adana Kısa Film Yarışması olmak üzere toplam 4 kategoride yarıştı. Kazanan filmlere toplam 650 bin liralık para ödülü verildi. 


Yönetmenliğini Cenk Ertürk'ün yaptığı Tribeca Film Festivali'nde; Geçmişi, birbirini ve kendilerini anlamaya çabalayan yabancı bir baba ve oğlunun algısal ve farklı öykü anlatımı için, Uluslararası Anlatı Özelliğinde En İyi Senaryo ve 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülleri alan   "Nuh Tepesi En iyi film seçildi.




Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen ödül töreni Kırmızı halı geçidiyle başladı. Yekta Kopan ile Ezo Sunal’ın sunduğu gecede En İyi Erkek Oyuncu Ödülü Küçük Şeyler filmindeki performansıyla Alican Yücesoy'a, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü ise Aden filminde oynayan Funda Eryiğit'e verildi.


Ödüler; Yılmaz Güney Ödülü: Kraliçe Lear (Pelin Esmer – Dilde Mahalli), Adana İzleyici Ödülü: Kapı (Yapımcı-Yönetmen: Nihat Durak), En İyi Yönetmen Ödülü: Cenk Ertürk (Nuh Tepesi), En İyi Senaryo Ödülü: Kıvanç Sezer (Küçük Şeyler),  En İyi Kadın Oyuncu Ödülü: Funda Eryiğit (Aden), Aytaç Arman En İyi Erkek Oyuncu Ödülü: Alican Yücesoy (Küçük Şeyler), En İyi Müzik Ödülü: Barış Diri (Kraliçe Lear), En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü: Federico Cesca (Nuh Tepesi), En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü: Devrim Öner Ünal (Aden)Ayhan Ergürsel En İyi Kurgu Ödülü: Ali Aga (Görülmüştür), Yardımcı Rolde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü: Füsun Demirel (Görülmüştür), Cengiz Sezici Yardımcı Rolde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü: Serdar Orçin (Uzun Zaman Önce),  Türkan Şoray Umut Veren Genç Kadın Oyuncu Ödülü: Başak Özcan (Küçük Şeyler), Umut Veren Genç Erkek Oyuncu Ödülü: Beren Soysal (Kronoloji) SİYAD Cüneyt Cebenoyan En İyi Film Ödülü: Kraliçe Lear (Yönetmen: Pelin Esmer – Dilde Mahalli), FİLM-YÖN En İyi Yönetmen Ödülü: Cenk Ertürk (Nuh Tepesi)





Nuh tepesi filmin konusu, Uzaklaşan ve ölümcül hasta olan babasının “Nuh Ağacı” altına gömülme arzusunu yerine getirmek için babasının yerleştirdiğine yemin eder, orta yaş krizinde oğlu buna inanan köylülerle yüzleşmek zorundadır. "kutsal" ağaç, Büyük Sel'den sonra Nuh peygamber tarafından dikilen ilk ağaçtır ve dualara derhal cevap verme gücüne sahiptir


yilmazparlar@yahoo.com