sanat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sanat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9.4.22

Kadınlık ve Sürdürülebilirlik -Yılmaz Parlar



 


Kadınlık ve Sürdürülebilirlik 


25 Eylül 2015’te Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde dünya liderleri tarafından kabul edilen, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda 169 amacı kapsıyan, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi'nin ayrılmaz bir parçası, cinsiyet eşitliğinin sağlanması, yani fırsat eşitliğini sağlamak kapsamında İsviçre Türkiye Sanat Projesi ses getirdi.



Yaratıcı fikirler oluşturabilmek ve sanat yoluyla karşılıklı etkileşime geçilebilecek bir platform yaratmak amacıyla sanatın, feminist sanatın ve ekolojik dünyanın en kilit isimleriyle bağ kurarak yerel kurumları birleştiren Projede sergide yer aldı.



Ankara İsviçre Elçiliğinden sonra İstanbul İsviçre Başkonsolosluğunca sergi düzenlendi.


İsviçre Türkiye Sanat Projesi kapsamında ‘Kadınlık ve Sürdürülebilirlik’ sergi açılışında İstanbul İsviçre Başkonsolosu Julien Thöni başda olmak üzere çeşitli ülke Konsolosları, temsilcileri, İsviçreli Firmalar müdürleri Novartis, Zürich Sigorta CEO’ları, akademisyenler, sanatcılar, elit davetli grup katıldı. 



Projenin mimarı, İsviçre Büyükelçiliği Kültürel İşler Müsteşarı Ariane Tiner.


Carole Kambli ve Burçak Yakıcı’nın küratörlüğünü üstlendiği kültürel proje sergide üç İsviçreli sanatçı Talaya Schmid, Aglaia Haritz ve Patricia Jacomella ve üç Türk sanatçı Gözde İlkin, SENA ve Ecem Yerman yer aldılar 



İstanbul İsviçre Başkonsolosu Julien Thöni

Açılış konuşmasında, İstanbul İsviçre Başkonsolosu Julien Thöni yoğun ilgiden çok katılımdan memnun olduğunu belirtdi. Projenin farklı konu ve şekillerde kültürel etkinlikleri desteklemek için organize edildiğini, İsviçre Büyükelçiliği Kültürel İşler Müsteşarı Ariane Tiner’in bu yıl Kadınlar Günü'nü kutlama fikriyle, Kadınlık ve Sürdürülebilirlik adlı büyük ve yenilikçi bir İsviçre Türk sanat projesi geliştirdiğini söyledi.

Proje kapsamında, Üniversiteler, STK'lar ve çeşitli kişilerle çalıştay görüşmeleri, fikir alışverişleri gerçekleştirdiklerini sergiylede son bulduğunu, İstanbul’da devam etdiğini açıkladı.

Proje; çeşitli gruplarla karşılaşmaları, birlikte öğrenmeyi ve iş birliklerini mümkün kılmak, birlikte yeni hikayeler oluşturmak ve sürdürülebilirlik konusunu kesişimsellik, insan merkezli olmama ve disiplinler arası perspektiflerden yansıtmak, vurgulamak ve ilerletmek için bir deney ve süreç olarak tasarlandı



"Kadınlık ve Sürdürülebilirlik" acil sürdürülebilirlik sorununun

kadın perspektifinden hareketle gerçekleşiyor. 


Yaratıcı fikirler oluşturabilmek ve sanat yoluyla karşılıklı etkileşime geçilebilecek bir platform yaratmak amacıyla sanatın, feminist sanatın ve ekolojik dünyanın en kilit isimleriyle bağ kurarak yerel kurumları birleştiren Projedeki sergi için; İsviçre Büyükelçiliği Kültürel İşler Müsteşarı Ariane Tinner de serginin iki ülke sanatçılarını bir araya getirdiğini ve gücünün çeşitliliğinden kaynaklandığını belirtti.


Daha adil ve sürdürülebilir bir gelecek için sanat ve kadınlar neler yapabilir? Şimdiye kadar birbirinden bunca ayrı düşmüş doğa ve kültür, birey ve topluluk, bilginin farklı disiplinleri, rasyonalite ve bilinçliliğin diğer türleri yeniden nasıl bir araya getirilebilir? Sanatsal projeler vasıtasıyla yeni ağlar ve bağlantılar nasıl yaratılabilir? Doğa, Kültür ve Kadında yola çıkılarak proje fikri oluştuğu dile getirdi.

 “Kadınlık ve Sürdürülebilirlik”, sürdürülebilirliğin öncelikli durumunu sanat aracılığıyla kadın bakış açısından ele alındı.

Proje; çeşitli karşılaşmaların, farklı gruplar içerisinde birlikte öğrenmenin, birlikte çalışma olanaklarının ve iş birliklerinin önünü açarak, beraber yeni hikayelerin yazılmasını sağlamak ve sürdürülebilirlik konusunu kesişimsel, insan-merkezci olmayan ve disiplinleri-aşan farklı bakış açılarını yeniden düşünmek, vurgulamak ve geliştirmek için fırsat yaratacak bir deneysel süreç olarak tasarlandı.

Carole Kambli ve Burçak Yakıcı küratörlerde yaptıkları konuşmalarında, dayanışma, sığınmacılar, göçmenler için konsey ve sosyal uyumdan söz etdiler uzun süre sonunda arkadaşlıklar dostluklar kurulabildiğinin altını çizdiler.. 



 Sanatcılarla yaptığımız kısa söyleşilerde


Ecem Yerman “Normun dışında kalmış «öteki» bedenleri(kadın, erkek, trans) temsil eden kâğıttan giyilebilir heykeller ile toplumsal cinsiyet rollerimizin yapaylığı vurgulanmıştır. Kâğıt malzeme katmanlardan oluşması ve dokusundan dolayı insan derisini ve kabuğu çağrıştırmaktadır. Yırtılabilir oluşu ile de yaranabilir oluşumuz yansıtılmaktadır. Giyilip-çıkarılabilir olması ile de inşa süreçlerinin değişkenliği ve yapaylığı vurgulanmak istenmiştir. İç bükey ve dış bükey aynalar ise güç- iktidar, gözetlenme- denetlenme durumuna gönderide bulunmak için kullanılmıştır. Bedeni üzerine giyen veya doğrudan aynaya bakan kişi kendisinin nasıl görüldüğünü tam olarak görememesi amaçlanmıştır.  Görme algılarımızı değiştiren aynalar; kendimiz ile gerçekte ne kadar yüzleşebildiğimizi, bilinç dışından bize yüklenenlerden bağımsız kendimizi olduğumuz gibi göremeyişimizi yansıtmaktadır. İzleyicinin bedenleri giymesi sayesinde «öteki» ile tanışması, onu deneyimlemesi ve kendi öteki oluşunu fark etmesi amaçlanmıştır.” Şeklinde yaptığı enstalasyonu hakkında bilgilendiriyor.

Aglaia Haritz, “Sanat benim için artık evrenin merkezi olmayan, bir bütünün parçası olması gereken insan hakkında konuşma aracıdır. Odak noktasının insan olduğu sosyal alanla ilgileniyorum. Çatışma bölgelerindeki yaşam beni etkiliyor ve çeşitli medyaları inceliyorum, plastik bir sanat eseri geliştiriyorum. Kadınsı ve eril olanı kışkırtıyor ve plastik bir şekilde sorguluyorum.” Kendisini ifade ediyor. 

Eserleri hakkında “Erkek ve kadın cinsiyeti değil, her ikisi de insanın ayrılmaz parçaları olan eril ve dişil. Bu iki parça birbiriyle çatışıyor, böylesine ciddi ve önemli bir tema için yumuşak ve hafif malzeme kullanılarak altı çiziliyor.

Sanat eserini daha etkileyici, keskin ve hatta acı verici hale getirmek için zaman malzeme kumaşları, tekrarlanan dikiş hareketi, çizimler daha çok içsel kişisel içsel bakış ön plana çıkıyor.  

Taması Kadınlık ve Sürdürülebilirlik olan Sergi Çemberlitaş Barın Handa sergi 30 nisan 2022 tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.

yilmazparlar@yahoo.com 

24.3.22

Billur Gibi Billur Sergi-Yılmaz Parlar



 Billur Gibi Billur Sergi

Selimiye Hamamı, Nevmekan Selimiye Galeri Sanat evine dönüştü ilk sergi Billur Sergi

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilan edilen, 2022 Cam yılında, Osmanlı kaftanlarını, objelerini cam ve metal kullanarak olağanüstü sanata dönüştüren, cam sanatçısı Yasemin Aslan Bakiri, “Billur” isimli sergisiyle muhteşem bir açılış yaptı

Yasemin Aslan ifadesiyle; “Camın yanı sıra bakır ve gümüşten yapılan kaftanlar gücü simgeliyor.” Hükümdarların ihtişamı, ayrıca fermanlar, kalkanlar, duvar heykelleri, cam takunyalar, her bir sanat eseri padişahların ve saraylarının görkemli dünyasını yansıtan sergi sanatseverleri eski çağlara taşıyor..


Eserlerinde modernlikle geleneksel yöntemleri bir arada kullandığını dile getiren cam sanatçısı Yasemin Aslan Bakiri açılış konuşmasında "Cam bir yolculuk, motifler ise bambaşka diller. Dil, bildiğimiz gibi kültür taşıyıcıları yani yolcu diyebiliriz. Bu dili tercüme ederken Osmanlı kaftanlarında günümüzün formlarını kullanırken özellikle imparatorluğun ihtişamını yansıtmayı istedim." dedi.



Tüm sanatlar Aslında tarihle kesişir.

Yasemin Aslan, zaman zaman eserlerinin hikaye kahramanları gibi canlandığını düşündüğünü söylerek "Bu tarihi yapıda Billur sergisi için tasarlayıp ürettiğim rengarenk cam nalınların ayak seslerini belki sizler de duyabilirsiniz. Çünkü sonuçta zaman, mekan oyunu içindeki bu çağdaş eserler geçmişin izlerini taşımakta. Siz cam deyin, ben uzun bir yolculuk. Bu sergi sizlere sınırlarımızın ötesinde farklı bir perspektiften tarihe bakma olanağı sunuyor." Şeklinde eserlerini özetledi 



Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, özetle “Tarihi bir mekandayız. Bu mekan 1960’lara kadar değişik zamanlarda hamam olarak vazifesini icra etmiş. Daha sonra ne yazık ki kaderine terk edilmiş. Biz Üsküdar Belediyesi olarak burayı devraldık ve aslına uygun bir şekilde kütüphane haline getirdik. Şu anda burası bir kütüphane, bir kitap kafe ve aynı zamanda bir sanat merkezi. Sanatın insanları ve toplumları birleştirici özel bir gücü vardır. Sergi sayesinde bu tarihi mekanın bu amaca hizmet ediyor.” dedi



Türkmen, “Hamamda ilk defa muhteşem bir sergiyle açtık artık eserleri sergilemeye başlıyoruz. Bugün de burada yaşayan en önemli, en değerli, en büyük cam sanatçılarımızdan, Yasemin Aslan Bakiri hanımefendinin 39 ayrı eserinin sergilendiği Billur Cam Sergisi'ndeyiz. Hakikaten bu hamamın ruhuna, mimarisine uygun çok güzel eserler yapmış Yasemin Hanım. Onları şimdi burada sanatseverlerin hizmetine, beğenisine sunuyoruz." Sergi hakkında açıklamada bulundu.



Cam ışıldamak için hep bir neden bulur


Sanata kavuşturmanın heyecanı taşıyan Başkan Türkmen duygularını, "Bu coşku sadece beni değil, sizleri de, sanatın çok yönlü dünyasının içine çekecek ve sanatın dili, renkleri, ışıltısı herkesi aydınlatacak. Doğadan, insandan, evrenden ilham alan sanatçıların sanat yapıtlarından süzülerek hayat bulan eserler, günümüz problemlerine ışık tutarken, aslında hayatın akışını, zamanın döngüsünü ve arka planda bize güç veren hiyerarşiyi anlatıyor. Kendine has kimyasıyla cam, ışıldamak için hep bir neden bulur ve ahenkle sizi içine çeker. Hassas, kırılgan, naif, akışkan, saydam derken, camı niteleyen sözcükler uzar gider." Şeklinde ifade etdi.



Yasemin Aslan Bakiri, Başkan Türkmen'e camdan yapılmış takunya taktim etti.


Kurdele kesimi sonrası Tarihi Hamam Sanat Galeri Nevmekan’daki sergilenen eserler Krasiva, üçlü grup müzisyenlerin sundukları nefis müzik eşliğinde gezildi



Sergi, 29 Mayıs'a kadar ziyaret edilebilecek.

yilmazparlar@yahoo.com

 

26.6.21

5. Heritage İstanbul Fuar ve Konferansı-Yılmaz Parlar



   Kültürel Mirasdaki Toplumsal Yaramız

23-25 Haziran tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayında düzenlenen 5. Heritage İstanbul Fuar ve Konferansında yapılan Kültürel miras  bilgilendirme sunumlarda acı gerçekler yüreklerimizi burkdu. 



Sadece bir sağlık krizinin değil, ekonomik bir krizin ortasında olduğumuz günümüzde, ulusal ve küresel olarak iyileşmek istiyorsak kabul etmemiz ve uğraşmamız gereken toplumsal yaralarda var. Bu, hem somut hem de somut olmayan Dünya Mirasının her zamankinden daha önemli hale geldiği bir zamandır. Dünya Mirası bizi birbirimize bağlar. Geçmişten dersler sunarak bize ihtiyaç duyacağımız bakış açısını sağlar. Kültürel mirasın korunması neslimiz için çok önemlidir. Genç nesilleri çekmek için gençleri zanaat endüstrisine dahil etmek. Zanaatkarlık yoluyla geleneksel bilgi birikimini ve kültürü korumak elzemdir. 



Kültürel mirasın sürdürülebilir kentsel kalkınmadaki önemi, çeşitli düzeylerde politika çerçevelerinde giderek daha fazla kabul edilmesine rağmen, küresel ve uluslararası hedeflerin farklı yerlere nasıl indiği konusunda bir anlayış eksikliği var. 


“Geçmişe Gelecek Sağlamak” sloganıyla yola çıkan, ülkemizin tarih ve sanat varlığını korumak, saklamak ve gelecek yıllara aktarmak amacıyla TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş tarafından organize edilen, hijyenik kurallara uygun, tam kapsamlı,  kapasiteli, tüm konuları kapsayan zengin program içeren  fuar ve konferanslarla bütünlük kazanan 5’nci Heritage İstanbul zirve koruma, restorasyon, arkeoloji, müze ve kütüphanecilik sektörlerini ziyaretcilerle buluşturdu. 



5 kıtada 20 ülkede faaliyet gösteren TG Expo Uluslararası Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü Hasan Cem Şenel Heritage önemini vurgulayan açılış konuşmasını yaptığı fuarda; Yurt dışından 36 firma olmak üzere 131 katılımcı yer aldı. 26 oturum, miras bölümünde 21 sohbet ve 8 atölye çalışması gerçekleşti.


TG Expo Heritage Projeleri Kurucusu Osman Murat Akan, Yedi ülkenin bir araya geldiği dünyadaki en prestijli platformlardan Avrupa Miras Fuarları Herifairs ağına dâhil olduğumuzu ve Herifairs tüm katılımcılarımıza orta ve uzun vadede büyük yarar sağlayacağını, İtalya ile Türkiye arasında oluşacak işbirliklerine vesile olduklarını söyledi.



Yapılan konuşmalar oturumlar kültürel ekonomi ve kültürel miras hakkındaki akademik ve politik literatürü gözden geçirerek ve kültürel miras karmaşası kavramını geliştirerek, derinliğine genişliğine dayanan verilere ve analize genel bir bakışla çok yararlı bilgiler aktardılar. 


Sergi alanlarında, kültürel ve tarihi bilgiler aktaran miras sohbetleri ve uygulamalı atölyeler ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.


Göze Çarpan Standlar



Fibula Fibula Mimarlık, Yelda Sinan Tanilli,  Evrim Osmanoğlu ve Burcu Aydın Uzunalan’dan aldığımız bilgiler göre, tüm müzeler ve özel koleksiyonerlere hizmet etmek üzere İstanbul’da kurulan Mimarlık Tasarım Ltd. Şirketin yakın zamanda tamamlanmış projeleri Emya AvrupanYılın Müzesi Özel Ödülünü alan Troya Müzesi, Milli Saraylar Billiur ve Cam Müzesi, CSO Müzik Müzesi, Dolmabahçe Sarayı Değerli Eşyalar Salonu, Galata Kulesi Müzesi, Tekfur Sarayı.


Sualtı kültürel miras olarak, standlarını ziyaret etdiğimiz, İstanbul üniversitesi Kültür kalıntıları koruma ana bili dalından Öğretim görevlileri Hilal Güler ve Çisil Şanlıgençler yaptıkları çalışmaları hakkında bilgilendirdiler.



Doğal Mirasa giren korunması şart olan asırlık zeytin ağaçları ile ilgili binlerce yıllardan köklerin öyküsünü ziyaretcilere sundu.


Demir Restorasyon ve Konservasyon standında ziyaretçiler için mermer taklidi workshop’u yaparak eğlenceli deneyim kazandırdı, meraklı öğrenciler ve katılımcılar yaptıkları çalışmaları alarak anılarına  bir yenisini kattı. 35 yıllık kalemkar, yıldız teknik üniversitesi  kültür varlıklarını koruma ve onarım bölümündeki öğretim görevlisi, sanatçı Emine Verim Eskiköy klasik mermer taklidini köşk kasır ve köşklerdeki mimari yapıların büyük alanlarındaki boyama tekniğini atölye ortamında daha küçük çalışma alanında çalışır kıldı. Nil Mucuk minyatür el yapımı birkaç sanatı içeren cilt örneklerinde hayran bırakdı. 


Sohbet miras bölümünde Hacı Bekir lokumları sunan 4. kuşak Leyla Celalyan yerli yabancı Hacı Bekir lokumları ile ilgili film ve enteresan haberlerden demet bir sunu gerçekleştirdi. Abdi İpekci’nin Rita Hayworth ile ilgili anekdotunun köşe yazısı gülümsetdi. Abdi İpekci Rita Hayworth ile görüşmeyi bir türlü sağlıyamaz sonunda   “İstanbul’dan Hacı Bekir lokumu getirdim” mesajı gönderir. Star bunun üzerine görüşmeyi kabul eder. Leyla Celalyan böylelikle İftihar edeceğimiz yüzyılların markasının kültürel mirasın gücünü vurguladı.

TG Expo tarafından bu yıl 5. kez düzenlenen Heritage İstanbul destekcileri, TÜRSAB, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Müzeler Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kültür A.Ş. Komili, Ali Muhiddin Hacı Bekir ve  Fibula. 

Kültürel mirasın sürdürülebilir kentsel kalkınmadaki rolünden daha geniş bir misyona sahipdir.Genel olarak miras aynı zamanda ekonominin muazzam bir itici gücüdür. Turizm, uzun zamandır tüm dünyada lider veya ikinci en büyük endüstri olmuştur. Çok sayıda insanın ne zaman uzak yerlere uçmaya istekli olacağından emin olamasak da, sosyal mesafeler kolaylaştıkça ve siteler ziyaret protokolleri geliştirdiğinden, birçoğunun evlerine daha yakın olan Dünya Mirası Alanlarını ziyaret etmeye istekli olma ihtimali yüksek gelişen genel sağlık koşullarına uygundur. 

Yapılan bu başarılı, yararlı fuar ve konferans organizasyonunu takdir ediyoruz.

yilmazparlar@yahoo.com

10.6.21

Muse Contemporary Açıldı-Yılmaz Parlar



  Muse Contemporary Açıldı


Harika bir konumda olan Muse Contemporary,  Levent gibi İstanbul’un güzide bölgesindeki elit galerinin açılışı gerek ulusal kültüre gerekse uluslararası sanat hayatına katkı sağlıyabilecek.



Mükemmel stratejik düşünceyle  ve umut veren kararlıkla açılan, sanatı huzuru ilham eden, samimi dost atmosferli bu mekan; duayen ve genç kuşak fırça ustalarını, yetenekli heykel sanatcılarını, ayrı bir dünya olan her sanat insanını dolayısyla hayatın renklerini bir araya getirebilecek.



“Kontrast” sergisiyle  8 Haziran 2021 Salı günü sanatseverlere kapılarını açan Galerinin kurucusu ve direktörü, Ayşe Pınar Akalın önce musecontemporary.com'u dijital olarak hayata geçirmiş, ardından da Muse Contemporary Galeri’ile fiziksel olarak nitelikli program plan projeleriylede bütünlük kazandırmış. 



Sanatı hayatın eseri olarak sunmayı seçerek, Küçük yaşlardan itibaren sanata gönül veren Ayşe Pınar Akalın kültürel zenginliğini, aldığı yurt içi yurt dışı eğitimleriyle kendini geliştirmiş biri.  2013 yılından itibaren çağdaş sanat alanında çeşitli projelere imza atan, müze ve yabancı galerilere danışmanlık veren Akalın dijital ve fiziksel Muse Contemporary için yaptığımız söyleşide  “Bu iki kanalın birbirine alternatif olmadığını, farklı deneyimler sunduklarını düşünüyorum. Dijital dünya özellikle genç kuşaklar için vazgeçilmez. Öte yandan galeriler de sanatseverler için hem bir buluşma mekânı işlevi üstleniyor, hem de eserlerin önünde vakit geçirip onları daha derinden algılama fırsatı sunuyor. Muse Contemporary Galeri’nin nitelikli programlarla bölgenin sanatsal yaşamına canlılık getirmesini umuyorum.” şeklinde açıklamada bulunuyor.



Başarılı İş kadınlığı kadar sanat sevdalısı Leyla Alaton’a rastlıyoruz. Bir iş kadınının harika, bütünsel imajını her zaman yaratmayı bilen, kadınlara girişimcilik konusunda ilham perisi olan, idol, Gerçek bir iş kadını. Sanata sanatcıya sanat projelerine çok katkılarda bulunan Ruhunu insanlara açan eşsiz insanlarımızdan biri. Sanat aşığı Leyla Alaton’u bulunduğu departmanda görüntüledik.






Muse Contemporary Galeri sergi küratörü Sinan Polvan Sergi ismini “Üzüntü olmadan sevincin, umutsuzluk olmadan umudun, karanlık olmadan aydınlığın, kötü olmadan iyinin, hatta ölüm olmadan yaşamın anlamı olamaz. Zıtlık, yaratıcılıktaki bütüncül dengeyi oluşturduğundan tekdüzeliği ortadan kaldırır, sanat yapıtının heyecan verici, merak uyandırıcı, canlı, fark edilebilir, kışkırtıcı, çarpıcı olmasını sağlar. Zıtlıkları mükemmel bir uyum içinde dengeleyen ve yapıtı, yani ruhu oluşturan ise sanatçının kendisidir.” bu şekilde açıklıyor.


Sergide Ahmet Oran, Bilge Alkor, Cem Sağbil, Canan Savaş, Ebru Yılmaz Kale, Jeff Robb, Kemal Seyhan, Lithian Ricci, Mahmut Celayir, Mehrnoush Esmaeilpour, Nezih Çavuşoğlu, Rahşan Düren, Reka Nyari, Rohn Meijer, Sandra Cavdar, Sinan Polvan, Süha Derbent, Jake Michael Singer ve Wayne Maser  eserleriyle yer alıyor. 

 

Aydın Sokak No12 Kat 1 Levent adresinde bulıunan Muse Contemporary Galerideki sergi, salı- cumartesi 11:00-19:00 saatleri arasında 30 Eylül 2021 tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.


yilmazparlar@yahoo.com