gida etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gida etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7.10.25

GastroShow 2025’te Göze çarpan Stantlar-Yılmaz Parlar



  

GastroShow 2025’te Gastronomi ve Sağlık Bir Arada

Bu yılki GastroShow 2025, “Sağlık” temasıyla bir gastronomi şöleni niteliğindeydi; hem lezzeti hem yenilikçi fikirleriyle öne çıkan stantlar ve sürpriz uygulamalarla katılımcıların beğenisini kazandı.

Başkanlığını Gürkan Boztepe’ nin Yaptığı GTD Gastronomi Turizm Derneği tarafından düzenlenen, GastroShow 2025, bu yıl “Sağlık” temasıyla 6 Ekim 2025 Pazartesi günü Swissôtel The Bosphorus, İstanbul’da gerçekleştirildi.

Lezzet, Teknoloji ve Yerel Zenginlikler Sahneye Çıktı

Öne Çıkan Stantlar ve Sürpriz Sunumlar

VitaMarin/ Öz Sağdıçlar Balıkçılık
Türkiye’nin deniz ürünleri tedarikçilerinden biri olan Öz Sağdıçlar Balıkçılık, Horeca kanalına yönelik toptan balık temininde sektöründeki konumunu pekiştirdi.

Ancak fuarda sadece tedarik vurgusu yoktu: alabalık yetiştiriciliği ve ihracat faaliyetleri ile sürdürülebilir üretim anlayışını sergilediler; “tazelik, kalite, sürdürülebilir üretim” gibi kavramları stant iletişimlerinde öne çıkardılar.

Kalbur Et Kebap
İstanbul Ümraniye’de 15 yıldır hizmet veren Kalbur Et Kebap, geleneksel Türk mutfağını modern çizgilerle buluşturdu. Özellikle Adana satır kıyması, küşleme, mini biftek, incik, tandır ve Kars-Ardahan yöresinin doğal ortamda yetişen kaz etiyle hazırlanan özel tarifleriyle ziyaretçileri etkilemeyi başardı.

Mekânın mimari kimliği ve atmosferi, kurucusu Metin Akdemir ile mimar eşi Merve Akdemir’in ortak vizyonuyla şekillenmişti.

Psikolog Didar Bademci
Fuar bağlamında pek sık rastlanan bir yaklaşım: Psikoloji teması. Didar Bademci’nin stantında, “insan sağlığı ve beslenme-duygu ilişkisi” odaklı mesajlar, stres, yeme bozuklukları ve psikolojik direnç üzerine kısa bilgilendirmeler yer aldı.

Eğitimli danışmanlık hizmeti veren Didar Bademci, fuar süresince ziyaretçilerin sorularını yanıtlayarak “Sağlık = Fiziksel + Ruhsal Denge” hattında farkındalık yarattı.

Armiya Teknoloji
Teknoloji sponsoru olarak fuarda dikkat çeken Armiya Teknoloji, giriş alanında Geçiş360 yazılımı ile entegre turnike geçiş kontrol sistemini sundu. Dijital QR kodlu yaka kartlarıyla hızlı, güvenli bir geçiş deneyimi sağlandı.

Ayrıca çok şubeli işletmelere yönelik CharismaFMS Yönetim Yazılımı, stant ziyaretçilerinden büyük ilgi gördü. Hem geçiş teknolojileri hem de dijital yönetim çözümleri ile Armiya, fuar boyunca “öne çıkan markalar” arasında yer aldı.

Ayıntap Baklavaları
Gaziantep merkezli Ayıntap Baklava (Ayıntap Baklavaları), stantta geleneksel Antep baklavasını hijyen ve kalite vurgusu ile sergiledi. 1984’ten bu yana üretim yapan firma, kalite standartlarını koruyan üretim süreçleriyle Türkiye’nin farklı bölgelerine ve yurtdışına yayılma hedefiyle biliniyor.

Erzurum Belediyesi / Erzurum Mutfağı
Erzurum’dan gelen ekip, kent kahvaltısı kültürünü ve yöresel ürünlerle gastronomi kimliğini öne çıkardı. Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin geçmiş dönemde düzenlediği Erzurum Kahvaltı Festivali örnek gösterilerek, 55 yöresel ürünle tanıtıma çıkan stant, ziyaretçilerden hayranlık aldı. Erzurum mutfağının zenginliği, coğrafi işaretli ürünleri ve kahvaltı çeşitliliği ile tanıtıldı; gastronomi üzerinden şehir markalaşmasına yaptıkları vurgu dikkat çekiciydi.

Maraş Dondurması Showu
GastroShow’da adeta görkemli bir “dondurma sahnesi” kuruldu: kilolarca Maraş dondurması, döner kebap formunda asılarak kesilip ikram edildi. Bu sunum, ziyaretçilerin ilgisini çektiği gibi basında da geniş referans buldu.

Maraş dondurması, uluslararası gastronomi platformu TasteAtlas tarafından “Dünyanın En İyi Soğuk Tatlısı” seçilmişti. Bu unvan, fuardaki görsel ve tat deneyimiyle uyumlu şekilde ziyaretçilerde “gurur ve merak” duygusu yarattı.

Bu yılki GastroShow, “sağlık” temasıyla yalnızca yemek sunumlarını değil, gastronomi, psikoloji, teknoloji ve yerel kültür harmanını bir sahnede topladı.

Ziyaretçiler hem damaklarına hem de zihnine hitap eden içeriklerle karşılaştı. Stant sahipleri inovatif yaklaşımlar ve estetik sunumlarla dikkat çekti.

Bu tür etkinliklerin gastronomi turizmi açısından hem şehir markalarını hem yerel üreticileri beslediğini, kültürel mirası canlı tuttuğunu bir kez daha gördük.

yilmazparlar@yahoo.com

4.12.23

Atıksız Yaşam ve Beslenme Rehberi Nedir-Yılmaz Parlar



  Atıksız Yaşam ve Beslenme Rehberi Nedir


Yeşim Kaya “Hayatının Şefi Ol”-Hücreden Evrene Sağlık-Yeni Bir Yaşam,


Son yıllarda yapılan incelemeler, insan kaynakları ve evren arasında beklenen bir anahtarın olduğunu ortaya koyuyor. Bilim insanlar, evrenin derinliklerindeki karanlık ışıklarla etkileşime girebilir ve bu etkileşimlerin sağlık üzerinde önemli sonuçlar üretebileceğini keşfetmiştir. 




Bu araştırmaları yapan ekipler, genişleyen alanlar yoluyla evrendeki enerji dalgalarıyla haberleşebileceğini ortaya çıkarmıştır. Hücrelerimiz, çevremizdeki enerji ve radyasyonlarla etkileşime girerek kendini iyileştirebilir, sağlık sorunlarına müdahale edebilir ve hatta hastalık riskinin azalmasına neden olur.



Özel Projeler ve Gastronomi Danışmanı,Yazar, Naturel Tv kurucusu iş insanı pek çok özellikleri olan Yeşim Kaya “Hayatının Şefi Ol” Atıksız Yaşam ve Beslenme Rehberi niteliğindeki kitabının lansmanını CVK Boshorus Hotel Evergeen’de (Dikey Bahçe) gerçekleştirdi. Sonrasında Kitapsever ve okuyucularının aldıkları kitapları D&R de imzaladı.



Kitabın geneline baktığımda sonunda holistik beslenmeyle birlikte tüm soruların cevabı niteliğinde derlenen mükemmel bir kitap olmuş.



Bütünsel Yaklaşım ile Sağlıklı Yaşam Mümkün 


Son yıllarda insanların sağlığına daha fazla önem verilmesiyle birlikte, bütünsel yaklaşım adını duymaya başladı. Bütünsel düşünceyi, bireyin bedenini, zihnini, duygu ve ruh bilgilerini bir arada ele alarak, insanın bütünsel olarak sağlıklı olmasını hedefler. Bu yaklaşım, modern tıp yöntemlerinden farklı olarak, sadece satılanlara değil, hastalığın ortaya çıktığı temel nedenlere odaklanıyor. 



Holizm, insanın hayatını bir bütün olarak ele alır. Bir kişinin sadece fiziksel olarak tedavi edilmesi yerine, parçalarının, zihinsel, sosyal ve ruhsal açıdan dengede olması hedeflenir. Bu nedenle bütünsel tedavi yöntemleri, yalnızca ilaç kullanımından ibaret değildir. Yeterli ve düzenli beslenme, egzersiz, yoga, değişim gibi alternatif değişimler de bu yaklaşımın bir parçasıdır. 



Holizm'in ilk olarak Naturopati doktoru Dr. Benjamin Rush tarafından 18. yüzyılda kurulmuştur. O zamanlar bu yöntem pek yaygın değildi ancak günümüzde giderek daha fazla insan bütünsel tedavi yöntemlerine uygulanıyor. Çünkü modern tıbbın gerçekleşen işlemlere odaklanması, bazı sıcaklıklarda yalnızca geçici bir rahatlama sağlayabiliyor. Oysa bütünsel tedavi, genel nedenleriyle başa çıkmayı hedeflemek için kalıcı iyileşme sağlar. 



Bütünsel yaklaşımın en önemli prensiplerinden biri, önleyici sağlık bakımına vurgu yapılmasıdır. Bu yaklaşımda, kişilerin hastalanmasından önce üzerinde çalışılması gereken alanlar tespit edilir ve bu doğrultuda önlemler alınır. Sağlıklı destek, fiziksel aktivite, stres yönetimi gibi faktörler, bir bütün olarak ele alınıp dengelenirse, önlenmesi mümkün hale gelir. 




Holistik beslenme, bireyin bedenini, zihnini ve ruhunu bir bütün olarak ele alan bir beslenme yaklaşımıdır. Bu beslenme biçimi, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda duygusal, zihinsel ve sosyal sağlığı da kapsar. Holistik beslenme, geleneksel diyet anlayışından farklı olarak, beslenmeyi bir yaşam tarzı olarak ele alır.


Bu beslenme biçiminde temel prensiplerden biri, doğal ve organik besinlere odaklanmaktır. Genetik olarak değiştirilmemiş ve işlenmemiş gıdaların tercih edilmesi, bedenin temel besin ihtiyaçlarını karşılamada önemli bir rol oynar. Ayrıca, renkli sebzeler, meyveler, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar gibi çeşitli besin gruplarının dengeli bir şekilde tüketilmesi teşvik edilir.


Holistik beslenme, besinlerin enerjisini ve şifasını vurgular. Gıdaların sadece besin içerikleriyle değil, aynı zamanda enerji frekanslarıyla da etkileşimde bulunduğuna inanılır. Bu nedenle, tüketilen gıdaların kişisel ihtiyaçlara ve enerji seviyelerine uygun olması önemlidir.


Beslenme alışkanlıklarının yanı sıra, holistik beslenme aynı zamanda yemek zamanlaması, sindirim süreçleri ve kişisel ihtiyaçları dikkate alır. Öğünler arasında denge ve uyum sağlamak, metabolizmanın desteklenmesine katkıda bulunabilir.



Holistik beslenme, stresten kaçınma ve sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürme konularına da odaklanır. Yoga, meditasyon ve spor gibi aktivitelerin bu beslenme yaklaşımını tamamladığı düşünülür.


Bu beslenme biçimi, bireylerin bedenlerini dinlemelerini teşvik eder. Acıkma hissi, doygunluk hissi ve çeşitli besinlere karşı duyarlılık gibi sinyallerin doğru bir şekilde algılanması, sağlıklı beslenme pratiğinin temelini oluşturur.


Holistik beslenme, sadece bireysel sağlığı değil, aynı zamanda çevresel ve toplumsal etkileri de göz önünde bulundurur. Sürdürülebilir tarım uygulamalarına destek verir ve yerel besin kaynaklarının kullanımını teşvik eder.


Sonuç olarak, holistik beslenme bireyleri, beden, zihin ve ruh sağlığını bir arada değerlendirerek, dengeli, sürdürülebilir ve kişiselleştirilmiş bir beslenme yaklaşımı sunar. Bu, bireylerin genel yaşam kalitesini artırmaya yönelik kapsamlı bir perspektif sunar.


Hayatının Şefi Ol Kitabı her zaman elinizin altında olması gereken kaliteli yaşam için elzem bir kitap.


yilmazparlar@yahoo.com

12.8.22

Mango Festivali-Yılmaz Parlar



 Mango Festivali


Vitaminler, mineraller ve antioksidanlar açısından etkili sağlık yararları bulunan, binlerce yıldır Hindistan'da önemli bir mahsul olan mango tanıtımı için İstanbul Hindistan Başkonsolosluğu ve Gedik Üniverisite iş birliğiyle 10 Ağustos 2022 Çarşamba günü Teşvikiye Healin Foods mekanda festival düzenlendi. 



Hindistan'ın İstanbul Başkonsolosu Sudhi Choudhary, Gedik Holding –Gedik Üniversite Yönetim Kurulu Başkanı, DEİK Bangladeş İş Konseyi Başkanlığı ve DEİK Asya Pasifik Bölge Başkan Yardımcısı Hülya Gedik, Healin Foods sahibi Arzu Gedik festival açılış konuşmaları gerçekleştirdiler.  


Türkçe ve İngilizce konuşma yapan Hindistan'ın İstanbul Başkonsolosu Sudhi Choudhary, Çocuklarımıza ve sevdiklerimize sağlıklı beslenme konusunda yedirdiğiniz yiyeceklerle bilinçlimiyiz şeklinde giriş yaptı. Vatanı Hindistan olan mango'nun ülkenin her yerinde yetiştirildiğini, binlerce mango çeşidine sahip olduklarını, büyük bir kısmı dünya çapında ihraç edildiğini söyledi. Potasyum, beta karoten, çeşitli vitaminlerle dolu meyvelerin kralı antioksidan olduğunu dile getirdi.



Başkonsolos Sudhi Choudhary “Hindistan 2020- 2021 yılı hasatında 37 milyon dolar değerinde 21milyon tondan fazla mango ihracat etmiştir.

Türkiye’nin Hindistan mangolarına tam anlamıyla erişemediğini bu akşamda bu nedenle burada herkese tanıtmak için Hint mangosunu evinize getirmek istedik. Milyonlarca insan gibi sizin de beğeneceğinizi umuyoruz. “dedi


Türkiye Hindistan arasındaki hertürlü gelişmeleri artırmak adına özelliklede Ekonomi iş hacmini artırmaya hedefli çalışmalarıyla başarılı bir trend sürdüren Başkonsolos Sudhi Choudhary, Gedik Holding –Gedik Üniversite Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik’e ev sahipliği için teşekkürlerini sundu.

 


Kadının ekonomideki rolünü, her platformda yaptığı konuşmalardaki  fikirlerle, ufukları açan Hülya Gedik, Holding bünyesinde bulunan Gedik Üniversitesi ve yine bünyede bulunan Gedik Üniversitesinin Diyetisyen bölümlerinden eğitimli Healin Foods mekanlarında yaptığı  konuşmasında ; Başkonsolos Sudhi Choudhary ile birlikte düzenledikleri festivalde Hindistan’dan özel olarak gelen mangoları çeşitli tatlılarda ve sade mango meyvesi olarak sunacaklarını söyledi.


Sağlıklı mutfağa sahip oldukları için insan sağlığına zarar veren şeker, tuz vs. kullanmadıklarını, tamamen organik yiyecekler sunduklarını açıkladı.


Hülya Gedik, bu gibi vücuda zararlı olabileceğini düşündükleri ürünleri kullanmadıklarını, tamamen organik iyi tarım organik tarım ile üretilen ürünler ile onun içerikleriyle yapılan menüye sahip olduklarını ifade etdi.



Hülya Gedik “Bu sene beşinci yılını kutlayacağız. Güzel bir isminiz var ama bugün çok özel bir gün. Hindistan'dan gelen mangoları tanıtıyoruz. Bunun için Istanbul Başkonsolosu Sudhi Choudhary’e çok teşekkür ederim. Böyle bir konuda ev sahipliğinde bizi tercih ettiği için. Ben aynı zamanda DEİK’de İş Konseyi Başkanıyım. Kızım Arzu Gedik bu mekanın sahibi, onun da bu festivalde çok büyük katkıları var. Çok emek harcadı” Diyerek Arzu Gedik’i birkaç kelime yapmak isteyebilir şeklinde konuşmaya davet etdi


Hindistan’ın mango ihracatı için yeni coğrafya aramasını göz önünde bulundurduğumuzda; Arzu Gedik “Mangoyu Türk ithalatçılarına tanıtım için bu festivali gerçekeştirdiklerini, Hint mangolarını alıp Türkiye'ye getirmek ve farklı türde yiyecek veya içecek yapmak isteyen ithalatçılara bir ışık tutmak anlamında festivali özetledi



Sankritçede harika meyve anlamına gelen Mango, Hindistan'da M.Ö. 2000 yılına kadar uzandığı bilinmektedir.

İhracatı artırmada gıda işlemede yenilikler, meyvenin raf ömrünü uzatdığı gibi mesafe sorununun üstesinden gelen başarıyıda getirdi.

Hint mutfağının temel dayanağı ve dünya çapında popüler olan renkli, tatlı meyveler, K vitaminiyle kanın etkili bir şekilde pıhtılaşmasına ve kansızlığı  önlemeye yardımcı olur.  Ayrıca kemikleri güçlendirmede önemli bir rol oynar.

Mangolar ayrıca kan damarları ve sağlıklı kolajen oluşturmak için önemli olan ve iyileşmenize yardımcı olan C vitamini açısından da zengindir.

Mango, meyvenin sarı-turuncu renginden sorumlu bir pigment olan beta-karoten bakımından zengindir. Beta-karoten bir antioksidandır, mangoda bulunan birçok antioksidandan sadece biridir. Mangodaki antioksidanların, hücrelerinize zarar verebilecek ve potansiyel olarak kansere yol açabilecek serbest radikallerle savaştığı bilinmektedir.

Mangolar ayrıca kardiyovasküler sisteminizi desteklemek için de faydalıdır. Her ikisi de daha düşük kan basıncı ve düzenli bir nabızla bağlantılı olan harika bir magnezyum ve potasyum kaynağıdır. Ayrıca mangolar, mangiferin olarak bilinen ve ilk çalışmaların kalp iltihabını  azaltabileceğini öne süren bir bileşiğin kaynağıdır.

Bunun gibi çok yararlı bitki olan mangonun çeşitli sunumları Festivalde konuklara ikram edildi.


yilmazparlar@yahoo.com

26.3.22

Shorba Franchise Neden Yükselişde-Yılmaz Parlar



Shorba Franchise Neden Yükselişde

Denenmiş ve test edilmiş güçlü iş modeline sahip “Shorba Restaurantlar Zinciri” sahibi idol kadınlarımızdan İş insanı Sim Aslanoğlu zincir ağının beyni ve kalbidir. Başarısının yapısal sırrı, Franchise için uygun bir iş modeli yaratmasıdır.

İşin nasıl yükseleceğini iyi bilen restaurant ekonomisiyle ilgilenen biri.

Ekonomi Basın dernekleri başda olmak üzere yeni trendler üzerine oluşan derneklere üyeliği sayesinde gerek, Basın arkadaşlarından, yaptığı yenilikleri kamuya duyurma fırsatı yakalayan isim olmasından, gerekse zamanın ruhuna uygun düzenli güncellemeleriyle mükemmel menü tasarımlarına yeni özel yorumlar getirmesiyle, franchise alanlar günden güne artmaktadır.

Ekonomideki dalgalanmalar ve diğer düzensiz piyasa davranışı biçimleri durgunluk durumlarında analiziyle çıkış yol haritasını, optimum işletme güncel desteklerini franchise alanlarına sağlamaktadır.


“Müşteriyi sevmek ön koşul. Müşteriyi o zaman mutlu edersiniz, tekrar gelmelerini sağlarsınız” diyen Sim Aslanoğlu “Restaurant mutfağının kendine özel bir sistemi ve çalışma kuralları vardır prezentabl yer, yüzü ve gururudur. Müşteriler burada kendilerini rahat hissetmeliler. Bir müşteri restauranta girer girmez, hemen sizin yetki alanınıza girer. Yürümesi, ayakta durması, oturması ve nefes alması ne kadar rahat olacağından siz sorumlusunuz. Oturduğu sandalye, koltuk rahat olmalı, yüksek kaliteli havalandırma, hoş aromalar vs.” sözlerinden sonra, ilk planda Franchise hakkında bilgileri “Shorba, değişik franchising modelleri ile 2 farklı konsept sunmaktadır. Amaç, ürün kalitesini ve gelişimini sağlayacak doğru iş birliktelikleri gerçekleştirmektir.

Restaurant: 30 m2 ve üzeri, Corner: 15 – 30 m2 arası, Shorba franchise sistemi ile bayilerine Shorba’nın lezzetli çorbalarını farklı lokasyonlarda Shorba konseptinde dekore edilmiş restaurantlarda sunma olanağı sağlıyor. Bayilerine menü hazırlama desteği, ürün ve sunum eğitimleri, personel eğitimi, teknik destek, sipariş ve stok yönetimi program desteği ve marketing desteği veriyor.” Şeklinde özetliyor.



Shorba Restaurantda gördüklerimiz; 


Lezzet ve stilin tutarlılığı, bu franchise'ları iş dünyasında tutan faktörlerden biri. 


Her zaman yeni menü çorbaları test ederken ve denenmişleri dengede tutarak her adımda yenilikler yapmaları.


Restaurant yiyeceklerin besin değeri konusunda rehberlik sağlamadan franchise alanın bağımsız oluşu, çünki yiyeceklerin tamamının günlük taze oluşları.  


Değerlerini ve ilkelerini anlayan franchise alanlarına sahip olmaları.


 “Shorba Reataurantlar Zinciri sahibi iş kadını Sim Aslanoğlu Franchise konumunda yardımcı oluyor. Çok sayıda müşteriyi çeken önemli yerleri işgal etmeleri için yer seçimi konusunda tavsiyelerde bulunuyor. Böylece işletmenin sürdürülebilir, karlı bir operasyona dönüşmesini sağlamış oluyor.

Shorba Restaurant Zincir Franchise istekleri için Sim Aslanğolu’na nasıl ulaşalabilecekleri sorduğumuzda sim@shorba.com.tr adresden cevabı alıyoruz. 



yilmazparlar@yahoo.com